Tek İsim, Tek Kader - John Green, David Levithan

Orijinal Ad: Will Grayson, Will Grayson

Tür: Genç Yetişkin, LGBT
Çevirmen: Çiçek Yetiş

Yayınevi: Pegasus Yayınları
Basım Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 336
Goodreads Puanı: 3,87

John Green'in daha önce iki tane kitabını okumuştum. Bir tanesi birçok insan gibi Aynı Yıldızın Altında, diğeri ise İlk Aşk. Aynı Yıldızın Altında'yı çok beğenmiştim. Ama bir 'fangirl' de sayılmam. Bu kitaptan oluşan beklentimle İlk Aşk'ı okuduğumdaysa tam bir hayal kırıklığı yaşadım. Arka kapak yazısına bakarak almıştım, konusu orijinal gelmişti. Ama okurken düşündüğüm kadar zevk alamadım.

Tek İsim, Tek Kader çıktığında ise benim için David Levithan ile bir tanışma kitabı olabilir dedim. Kitabı almadan da birçok yorum okudum. Kitap isminden ve yorumlardan iki tane Will Grayson isimli çocuğun hayatlarının bir yerde kesişeceğini düşündüm, kesişiyordu da. Ama bana göre kitabın konusu çokta bu değil.

Kitapta orijinal adından da anlaşıldığı gibi iki tane Will Grayson var. Will'lerden birini John Green'in, diğerini ise David Levithan'ın kaleminden okuyoruz. Will'lerden biri aşırı gerecede depresyonda, diğeri ise konuşmayı çok fazla tercih etmiyor. Depresyonda olan Will'in bölümlerinde, onun içinde bulunduğu dünyanın etkisiyle, hep küçük harf kullanılmış. Ben bu küçük harf olayını çok sevdim. Bize Will'in depresyonun büyüklüğünü gösteriyordu. Bu Will'in bir tane kız arkadaşı var ama aslında homoseksüel. Diğer Will ise bir arkadaş grubunun içinde ve gruptaki Jane isimli kızdan hoşlanıyor. Gruptaki bir diğer kişi ise homoseksüel olan Tıfıl. Ne kadar yan karakter gibi yaratılmış olsa da aslında en çok okuduğumuz karakter Tıfıl'dı. Will'in hayatında, Will'in kendi hayatında kapladığı yerden daha çok yer tutuyordu. Çünkü fazlasıyla eğlenceli ve hareketli bir karakterdi. Kitap boyunca kendi hayatını bir müzikale dönüştürmeye çalışıyordu. Kitap boyunca 'Will'ler ne zaman karşılaşacak?' diye bekledim ve gerçekten çok ilginç bir yerde karşılaştılar.

Açıkçası ben hangi Will'i hangi yazar yazmış ayırt edemedim. John Green ile David Levithan'ın tarzlarını benzettim. John Green'in kitaplarını çok sevemesem de yazdığı karakterlerle bir şekilde kitaplarını okuttuğunu fark ettim. 

Kitap boyunca aklımda 'Perks of Being Wallflower' filminden sahneler oynadı. Will, Tıfıl ve Jane'i filmdeki üçlümüzün yerine koydum. Kitap bittiğinde filmle o kadar bağdaştırmıştım ki sanki filmini izlemişim gibi hissediyorum.